acı

Mane

Adj

1. bitter, acrid
2. hot, spicy

Noun

1. pain, suffering, ache
2. grief, sorrow

Noun

1. (accusative,definite,form-of,singular) definite accusative singular of aç
2. (form-of,possessive,singular,third-person) third-person singular possessive of aç

Wekî (IPA) tê gotin

[ɑˈd̠̠͡ʒɯ]

Etîmolojî

From Ottoman Turkish آجی (acı, “bitter”), from Old Anatolian Turkish [script needed] (acı, “bitter”), from earlier *āçıɣ, from Proto-Turkic *āčï-g (“bitter”), derived from Proto-Turkic *āčï- (“to become bitter”) (see acı-).

Hevokên

Bu gece onun için ne kadar acı olmuştu.

Îşev çiqasî êş bû.

Bu , pek çok acı ve ölüm getirmiş bir kitap .

Ev pirtûkek e ku gelek êş û mirinan anî.

Ancak ilgili aileler için sonuçlar acı verici .

Lêbelê, encamên malbatan êş in.

İnsanlara inancını kaybetmiş, acı bir hal vardı .

Dewletek êş hebû ku baweriya xwe bi mirovan winda kir.

Hamı tatlı , yetkini acı .

Hamı Dessert, Desthilata Painful.

Acı söz insanı dininden çıkarır , tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır .

Gotina tirş ji ola xwe ji ola xwe dûr dike, û peyva şîrîn mar vedişêre.

Ömrümde hiçbir İnsan yüzü , hiçbir ağlayış bana bu kadar acı , bu kadar manalı görünmemişti.

Ne rûyê mirovî, di jiyana min de qîrîn, êşek wusa tune bû, ew qas ji min re wate.