üzüntü

Senso (Inglese)

Sadness, sorrow, grief.

Con trattino come

ü‧zün‧tü

Pronunciato come (IPA)

/y.zynˈty/

Etimologia (Inglese)

Inherited from Ottoman Turkish اوزندی (üzendi, “care, anxiety, dejection”), from Ottoman Turkish اوزمك (üzmek, “to overstrain, to injure by over-exertion, to break down or debilitate with pain, to hurt the feelings of”), from Proto-Turkic *üz- (“to break, to hurt, to pluck”), morphologically üz- + -ün + -tü.

Frasi

İçinde garip bir üzüntü vardı .

C'era una strana tristezza in esso.

Başı ağrımaya başlamıştı, içinde sebepsiz bir üzüntü vardı .

Aveva iniziato a fare dolore, aveva una tristezza senza motivo.

İçimde dehşetli bir can sıkıntısı ve üzüntü vardı .

Avevo una terrificante noia e tristezza dentro di me.