kırk

Senso

forty (in idiomatic expressions it often relates to an unspecified number)

Etimologia

Inherited from Ottoman Turkish قرق (kırk, “forty; many”), from Old Anatolian Turkish [script needed] (kırk, “forty”), from Proto-Turkic *kïrk (“forty”).

Frasi

Şubat bin dokuz yüz kırk bir .

Febbraio mille novecentoquaranta.

Yolda kırk defa arabayı durdurdu.

Ha fermato la macchina quaranta volte sulla strada.

Sadece gelinlik yaklaşık kırk kilo gelir .

Solo l'abito da sposa arriva a circa quaranta chili.

Diğer tüm parti üyeleri kırk ve üstü yaşlarda.

Tutti gli altri membri del partito hanno quaranta e più.

Teklif kırk beş gün süreyle geçerli olacak .

L'offerta sarà valida per quarantacinque giorni.

İki zanlı da kırk sekiz saat süreyle gözaltına alındı.

Entrambi i sospetti sono stati detenuti per quaranta otto ore.

Krstiç şu anda kırk altı yıllık hapis cezasını çekmekte.

KRSTIC è attualmente condannato a quaranta anni di reclusione.

Tesis kırk megawattlık kapasiteye sahip olacak .

La struttura avrà una capacità di quaranta megawatt.