değildir

Senso

[He/She/It] is not

Con trattino come

de‧ğil‧dir

Pronunciato come (IPA)

[diːldiɾ]

Frasi

Hiçbir şey imkansız değildir .

Niente è impossibile.

Sonradan gelen devlet devlet değildir .

Lo stato che arriva più tardi non è lo stato.

Onu bozma gücüne sahip değildir .

Non ha il potere di romperlo.

Bu sıradan ya da tesadüfi bir olay değildir .

Questo non è un evento ordinario o casuale.

Yiğit başından devlet ırak değildir .

Yigit non è lo stato fin dall'inizio.

Halbuki bu kelime , hiç de bu hakaretlere lâyık değildir .

Tuttavia, questa parola non è degna di questi insulti.

Toprak biçim zamanına kadar ıslak olduğundan otlatma açısından elverişli değildir .

Non è adatto al pascolo perché è bagnato fino al momento del suolo.