gayet

Senso (Inglese)

really, very, quite

Etimologia (Inglese)

From Ottoman Turkish غایت (gayet, “end, limit, goal; very”), ultimately from Arabic غاية (ḡāya). Doublet of gaye.

Frasi

Evet , gayet iyi anlıyorum .

Sì, ho capito molto bene.

Şimdi ise bunu gayet tabii buldu .

Ora l'ha trovato molto.

Nihayet gayet sakin bir sesle.

Finalmente con una voce molto calma.

Acaba daha neler var , diye merak ediyor ve gayet çok konuşuyorduk.

Mi chiedo cosa di più, ed eravamo curiosi e parli molto.

Onu gayet iyi anlıyordu.

Lo ha capito molto bene.

Bu yasalar cezalarla da gayet iyi uygulanıyor.

Queste leggi sono ben applicate con sanzioni.

Ağzı bir parça aralıktı ve dudaklarının kenarında gayet ince tüyler vardı .

La sua bocca era un pezzo di gap e c'erano peli fini sul bordo delle labbra.

Birkaç parçadan ibaret eşyasını onun içine gayet muntazam şekilde yerleştirdi.

Ha messo le sue cose in modo molto pulito.