cesaret

Signification (Anglais)

courage

Étymologie (Anglais)

Inherited from Ottoman Turkish جسارت (cesaret, “courage; impudence”), from Arabic جَسَارَة (jasāra), verbal noun of جَسَرَ (jasara).

Phrases

Bedri başka bir şey söylemek istiyor fakat cesaret edemiyordu.

Bedri voulait dire autre chose, mais il n'a pas osé.

Halbuki bende onun bakışlarını karşılayacak cesaret yoktu.

Cependant, il n'y avait aucun courage pour rencontrer son regard.

Elini sıkmaya cesaret edemeden iskemleye iliştim.

J'ai attrapé ma chaise sans oser exercer sa main.

Evvela dans teklifine cesaret edemedim, bu kadar saadete!

Tout d'abord, je n'ai pas osé offrir une offre de danse, tellement de bonheur!

Berberin tavrı sormaya cesaret vermediği için muhtelif ihtimalleri düşünerek kendim bir neticeye varmak istiyordum.

Je voulais parvenir à une conclusion en considérant diverses possibilités, car il n'a pas encouragé l'attitude du coiffeur.