ibaret

Significado

consisting

Etimología

From Ottoman Turkish عبارت, from Arabic عِبَارَة (ʕibāra). Cognate with Azerbaijani ibarət.

Oraciones

Peki anlatılanlar yalnızca bir öyküden mi ibaret ?

¿Es solo una historia sobre lo que se describe?

Boş bir delikten ibaret olan kapının iki ayak merdivenini çıkarak içeri girdiler .

Subieron las dos escaleras de la puerta, que consistían en un agujero vacío.

Bu ürün , tanıtımlarında iddia edilen etkileri yaratıyor mu , yoksa bir aldatmacadan mı ibaret ?

¿Este producto tiene los efectos supuestamente en sus promociones o es un engaño?

Birkaç parçadan ibaret eşyasını onun içine gayet muntazam şekilde yerleştirdi.

Colocó sus pertenencias de una manera muy ordenada.

Beş on parçadan ibaret çamaşırımı yirmi beş kuruşa yıkıyordu.

Estaba lavando mi ropa por cinco o diez piezas por veinte cinco centavos.