büyük

Significado (Inglés)

Adj

1. big, grand, large
2. old, elder
3. important, significant by importance
4. strong, powerful

Noun

1. a bigger one
2. (figuratively) people higher by rank or degree
3. (euphemistic) excrement, poop

Conceptos

grande

mayúscula

tremendo

alto gran

espacioso

gran

alto

tremenda

letra mayúscula

Sinónimos

iri

geniş

ulu

koca

yüce

yüksek

büyük harf

kodaman

ergin

ferah

hatırı sayılır

hürmet

azman

kalın

kocaman

majüskül

saygı

uğuldamak

ululuk

ulumak

uzun

yaşlı

🧓

yetişkin

🧑

iriyarı

büyüklük

çok

çok büyük

çok miktar

dağ gibi

dâhi

derin

Con guion como

bü‧yük

Pronunciado como (IPA)

[byˈjyc]

Etimología (Inglés)

Heredado de turco otomano: بیوك

Cognado con Karakhanid: بدك

Cognado con Old Uighur: pʾdwk

Cognado con kazajo: биік

In summary

From Ottoman Turkish بیوك (büyük, biyük, “big, grand”), from Old Anatolian Turkish بِیُوكْ (beyük), from earlier *beδük, from Proto-Turkic *bedük (“big”), derived from *bedü- (“to grow big”). See büyü-. Cognate with Karakhanid بَدُكْ (bedük, “big”), Old Uyghur 𐽼𐽰𐽸𐽳𐽷 (bedük, “big”), Kazakh биік (biık, “high”), Gagauz büük, Azerbaijani böyük.

Oraciones

Asıl büyük tehlike bugünkü.

El verdadero peligro es hoy.

Bize büyük sorumluluk düşüyor.

Tenemos una gran responsabilidad.

Büyük bir zevkle.

Con gran placer.

Büyük ödül on beş bin avro .

El gran premio es de quince mil euros.

Evin büyük bir garajı vardır.

La casa tiene un gran garaje.

İçinde büyük bir sabırsızlık vardı .

Hubo una gran impaciencia.