turco Back to turco

🗣️

Letters and language

For language fanatics, let's learn something about other languages than the Turkish language.

Pardon ne  dediniz?

Lo siento, ¿qué dijiste?

Benzer   sözler   İngiliz  büyükelçisinden  de   geldi .

Palabras similares vinieron del embajador británico.

Bu   tür  tabirler  ona   belki   doğru fakat   çok   şiddetli  görünüyordu.

Tales expresiones fueron tal vez fieles a él, pero parecía muy violento.

Ancak   bu   sorun   da  çözülüyor.

Sin embargo, este problema se resuelve.

Ve   bu  "bizimki",  bütün  mülkiyetiyle "benimki!"  demek
🗣️
 istiyordu.

Y este "nuestro", con toda su propiedad, "¡Mía!" el quiso decir.

Önceki ifadeleri  kanıt   olarak  kullanılacak.

Las declaraciones anteriores se utilizarán como evidencia.

Polis
👮
 olayı  bir
1
  suikast  girişimi  olarak  niteledi.

La policía describió el incidente como un intento de asesinato.

Sonra  anlamadığım  bir
1
  dilde  konuştular.

Luego hablaron en un idioma que no entendía.

Edebi, edepsizden öğren.

Aprende de literario, travieso.

Sözü   söyle   alana kulağında  kalana.

Di la palabra a la zona, quédese en el oído.

Yine de   bazı   sorular   henüz   cevap  bekliyor.  Örneğin   silah daktilo   ve   kaşe
🦭
  nerede ?

Sin embargo, algunas preguntas todavía están esperando respuestas. Por ejemplo, ¿dónde están las armas, máquinas de escribir y sellos?

Ve   bir
1
  parça  uzaklaştıktan  sonra   yavaşça  mırıldandı " Kaçık !"

Y después de un pedazo de distancia, murmuró lentamente: "¡Es una locura!"

Ülkenin Latin alfabesindeki  alan   adı   ise  bg.

El nombre de dominio en el alfabeto latino del país es BG.

Baksana ülen  Hüseyin , marazın biri… diyorlardı.

Baksana Hüseyin, una de las marazas ... dijeron.

Acı   söz   insanı  dininden  çıkarır tatlı   söz   yılanı  deliğinden  çıkarır .

La amarga palabra elimina a las personas de su religión, y la dulce palabra elimina la serpiente.

Evden  bir
1
  ölü
💀
 çıkacak demişler,  herkes  hizmetçinin yüzüne bakmış.

Dijeron que saldrían de la casa, todos miraron la cara de la criada.

Hanımefendi  soysuz köpekle istemem, huyu bozulur,  dedi .

Ma Ma'am dijo: "No lo quiero con un perro desolado, está roto".

Köylüler  kendi  dilleriyle konuşanları anlamakta gecikmiyorlar.

Los aldeanos no se retrasan para comprender a los que hablan en su propio idioma.

Eşkıyalarla  sözlü   olduğu onlara  habercilik ettiği iddiasıyla  tevkif
🛑
 edildi.

Fue retenido por supuestamente verbalmente con los bandidos y que les estaba informando.

Kalabalıktan  birisi
1️⃣
, " Hiçbir
🙅
 açıklamada bulunmayacaklar,  yorum   yok !" açıklamasını yaptı.

Una de las multitudes, "¡No harán ninguna explicación, no hay comentarios!" Hizo su declaración.

İlk sloganlarından  biri  "Geleneğin İhyasından Geleceğin İnşasına" şeklindeydi.

Uno de los primeros lemas fue "desde el renacimiento de la tradición hasta la construcción del futuro".