📆
Months of the Year
Here are some sentences to help you understand and memorize the months of the year.
Bir şey söyleyebilir miyim?
Kann ich dir etwas sagen?
Bir şey sorabilir miyim?
Kann ich etwas fragen?
Şubat bin dokuz yüz 900 kırk bir 41 .
Februar Tausend neunhundertundvierzig.
Hizmet Mart ayında başlayacak.
Der Gottesdienst beginnt im März.
Bu değerlendirme Temmuz ayında yapılacak.
Diese Bewertung findet im Juli statt.
İlk tur seçimler yirmi yedi 27 Aralık Pazar günü yapılacak.
Die erste Wahlenrunde findet am Sonntag, siebenundzwanzig, statt.
Ehliyetinizi görebilir miyim?
Kann ich Ihren Führerschein sehen?
Seçimler on sekiz 18 Nisan'da yapılacak.
Die Wahlen finden am April achtzehn statt.
Tören yirmi 20 Ekim'de gerçekleşti.
Die Zeremonie fand im zwanzig Oktober statt.
Kısıtlamalar otuz bir 31 Aralık iki 2 bin on 10 bire kadar sürecek.
Die Einschränkungen dauern bis zu einunddreißig bis zu zweitausend elf.
Görüşmeler on sekiz 18 Eylül'de devam edecek .
Die Verhandlungen werden im September fortgesetzt.
Etkinlik yirmi dokuz 29 Kasım'a kadar sürecek.
Die Veranstaltung dauert bis zu zwanzig November.
O ve iki 2 hakem yirmi üç 23 Nisan'da tutuklandı.
Er und die beiden Schiedsrichter wurden im April vierundzwanzig verhaftet.
Kosova'da Kasım ayında seçimler yapılacak.
Die Wahlen finden im November im Kosovo statt.
Etkinlik yirmi iki 22 Ekim'de sona erecek.
Die Veranstaltung endet im Oktober zwanzig.
Mesele uluslararası hakemliğe götürülebilir.
Das Problem kann in internationales Schiedsverfahren gebracht werden.
Turnuva üç 3 Ağustos'ta sona eriyor.
Das Turnier endet am dritten August.
Anlaşma bir 1 Ocak'ta yürürlüğe girecek.
Die Vereinbarung wird in einem Januar in Kraft treten.
Bu ay 🌔 içinde uluslararası bir 1 ihale açılabilir.
In diesem Monat kann eine internationale Ausschreibung eröffnet werden.
Bu sınırlamalar Nisan ayında yürürlüğe girecek.
Diese Einschränkungen werden im April in Kraft treten.
Dava Ekim ayında İstanbul mahkemesinde görülecek.
Der Fall findet im Oktober vor dem Gericht in Istanbul statt.
Asıl geçişse Aralık bin dokuz yüz 900 doksan 90 yedide gerçekleşti.
Der wirkliche Übergang fand im Dezember mit tausend neunhundertundneunzig sieben statt.
Kosova 🇽🇰 on yedi 17 Şubat'ta bağımsızlık ilan etti .
Das Kosovo erklärte im siebzehn Februar die Unabhängigkeit.
Mahkeme duruşmayı on dokuz 19 Aralık'a erteledi.
Das Gericht verschob die Anhörung auf Dezember neunzehn.
İlk davaların Eylül ayında başlaması planlanıyor.
Die ersten Fälle sollen im September beginnen.
Ekim itibarıyla gerçekleştirecekleriniz arasından iki-üç madde sayabilir misiniz?
Können Sie zwei oder drei Substanzen unter dem zählen, was Sie ab Oktober tun werden?
Akabinde de dokuz 9 Ocak'ta kendisi için idam fermanı çıkarılsa da yolda atından düşmesi sonucunda ölmüştür.
Anschließend starb er an der Folge, dass er auf der Straße aus seinem Pferd fiel, obwohl er am neunten Januar für ihn hingerichtet wurde.
Yarışan katılımcılar dört 4 Ocak'ta açıklandı ve ilgili katılımcılar dokuz 9 Ocak'tan itibaren haftalık olarak yayınlanacak.
Die konkurrierenden Teilnehmer wurden am vierten Januar angekündigt und die zuständigen Teilnehmer werden ab dem neunten Januar wöchentlich veröffentlicht.