söz konusu

Betekenis

1. (subjective) subject
2. issue

Sinne

Söz konusu işlem Salı günü gerçekleşti.

It took effect Tuesday.

Fakat söz konusu anlaşma imzalanmayacak.

However, that will now not happen.

İstikrarsızlık tehlikesi söz konusu mu ?

Is there a danger of instability?

Bu yıl söz konusu rakam ikiye katlanacak.

This year the number is double that.

Söz konusu vergi yüzde ondan yüzde on beşe yükseltilecek.

The tax will be increased from 10% to 15%.

Söz konusu kişilerin eskiden yaşadıkları yerlerin güvenliği konusunda bize ne söyleyebilirsiniz?

What can you tell us about the security situation in areas where those people are originating from?

Söz konusu karar , aylar önce yürürlüğe konmuştu.

The decision was put into practice several months ago.

Söz konusu antlaşma Osmanlı Devleti'nin memnun etmedi ve sadrazam azledildi.

The treaty in question did not satisfy the Ottoman Empire and the grand vizier was dismissed.