kapıyı

Betekenis

accusative singular of kapı

Sinne

Hemen kapıyı aç !

Open the door now!

Bir sürgü çekildi, kadın kapıyı açtı.

A bolt was pulled, the woman opened the door.

Şoför kımıldadı, yanındaki kapıyı açtı.

The driver moved, opened the door next to him.

Macide iki ayak merdiveni yavaşça çıkarak kapıyı çaldı.

Macide slowly climbed up the two foot stairs and knocked on the door.

Saygısız herifler… diye ortalığı ayağa kaldırdı, içeri girip kapıyı yüzüme kapayıverdi.

Disrespectful guys… he raised the stakes, walked in and slammed the door in my face.

O anda kapıldığım bir merakla merdivenleri indim, kapıyı iterek içeri girdim.

At that moment, I went down the stairs with a curiosity, pushed the door and entered.