etti

Betekenis

third-person singular indicative simple past of etmek

Frekwensie

Nuut

etmek

to do; to make
to equal, make
(transitive,with-ablative) to leave somebody deprived of something
(auxiliary) Forms active verbs from adjectives and nouns, especially Arabic verbal nouns.

Boekmerk hierdie

Skryf hierdie woord

Probeer skryf " etti "

Arrow pointing to the button

Turks

Begin leer Turks met learnfeliz .

Oefen praat en memoriseer " etti " en baie ander woorde en sinne in Turks .

Gaan na ons Turks kursusbladsy

Notes

Sign in to write sticky notes

Sinne

Anasını teskin etti .

He comforted his mother.

Sonuç olarak Ashdown müdahale etti .

As a result, Ashdown intervened.

Hükümet ise bilgi sızdırıldığını inkar etti .

The government has denied leaking the information.

Aşağı trend bu yılın ilk
1st

üç
3

ayında da devam etti .

The downward trend continued in the first quarter of this year.

Bizi görünce bir
1

saniye hayret etti ve bu anda bakışlarımız karşılaştı.

When he saw us, he was astonished for a second, and at this moment, our gaze met.

Bakarciev daha sonra olaydaki rolünü itiraf etti .

Bakardzhiev later admitted his role in the incident.

Kosova

Şubat ayında bağımsızlık ilan etti .

Kosovo declared independence in February.

Kosova

on yedi
17

Şubat'ta bağımsızlık ilan etti .

Kosovo declared independence on February seventeen.

Questions