defa

Betekenis

1. time
2. instance

Uitgespreek as (IPA)

/de.faː/

Etimologie

From Ottoman Turkish دفعه (def'a), from Arabic دَفْعَة (dafʕa).

Sinne

Ve ilk defa , yıl sorunsuz başladı .

And for once, the year began smoothly.

Üç yıl önce , hayatında ilk defa bir uçağa bindi.

Three years ago, she boarded a plane for the first time in her life.

Yolda kırk defa arabayı durdurdu.

He stopped the car forty times on the way.

Tam dört defa hacca gitmiş.

He went on pilgrimage four times.

Grup bis için sahneye iki defa geri geldi .

The band returned twice to the stage for encores.

İsveç ilk defa yarışmaya ev sahipliği yapmıştır.

Sweden hosted the competition for the first time.

Oranda iki bin yılından beri ilk defa düşüş yaşandı.

It marks the first such decline since 2000.

Aynı sayfayı iki defa okuduğu halde neden bahsettiğini anlamamıştı.

Although he had read the same page twice, he did not understand what he was talking about.