görev

Betekenis (Engels)

1. task, duty (that which one is morally or legally obligated to do)
2. mission

Uitgespreek as (IPA)

/ɟø.ɾev/

Etimologie (Engels)

Coined from gör- + -ev during the language reform to replace the Arabic borrowing üfule.

Sinne

Yeni hükümeti zor bir görev bekliyor.

The new government will have difficult tasks ahead.

Görev süresi on iki ay olacak .

Their mission will last for twelve months.

Tatbikatta yaklaşık bin beş yüz asker görev aldı .

About 1,500 soldiers took part in the exercise.

Görev sırasında hiçbir asker hayatını kaybetmedi.

None of the troops died during the deployment.

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yaptı.

He served as a faculty member at Atatürk University Faculty of Medicine.

Görevdeki devlet başkanı Hamid Karzai görev süresi kısıtlamaları nedeniyle aday gösterilmeye uygun değildi.

The incumbent president, Hamid Karzai, was not eligible to be nominated due to term constraints.