Osmanlı

Betekenis (Engels)

Name

Ottoman Empire

Adj

Ottoman

Uitgespreek as (IPA)

/osˈmanɫɯ/

Etimologie (Engels)

From Ottoman Turkish عثمانلو (osmanlı), equivalent to Osman (“Osman”) + -lı (“of, from, having, belonging to”).

Sinne

Ertesi gün Osmanlı güçleri teslim olmak zorunda kalmıştır.

The next day, the Ottoman forces had to surrender.

Yapı Osmanlı temaları da taşıyor.

It also contains Ottoman themes.

Teknik yönden bu doğru olsa da Osmanlı Ordusunun istihkam hattı bu bölgede kurulmuştu.

Although this was technically true, the Ottoman Army's fortification line was established in this region.

Ruslar teşebbüste bulunmuş ancak Osmanlı filosunu takip edememişlerdi.

The Russians made an attempt but could not follow the Ottoman fleet.

Söz konusu antlaşma Osmanlı Devleti'nin memnun etmedi ve sadrazam azledildi.

The treaty in question did not satisfy the Ottoman Empire and the grand vizier was dismissed.

Sırplar Boşnaklarla ortak kuvvet oluşturup Osmanlı ile mücadeleye girişmiştir.

The Serbs formed a joint force with the Bosniaks and started to fight against the Ottoman Empire.

Geç Osmanlı döneminin mimari özelliklerini taşıyan Latife Hanım Köşkü iki katlı bir binadır.

Latife Hanım Mansion, which has the architectural features of the late Ottoman period, is a two-storey building.